11 Temmuz 2009 Cumartesi

ÇARDAK ve TERAS

Gökyüzü bulutsuz, sakin ve mavi,
Güneşin neredeyse mesai bitim vakti...

Altın rengi üzümler sarkan bir çardagın altında,
Kesme Emecik taşından, yeni yıkanmış, ıslak bir terasta....

Çardağın altında sedir ağacından ağır ahsap bir masa,
Masanın üzerinde üstü beyaz dandel örtülü bir sürahi,
Sürahinin içinde buzlu limonata,
Limonatanın içinde ortadan kesilmiş limon taneleri,
İki de düz uzun desensiz bardak var yanında...

Masanın iki yanında birer sandalye,
Sandalyenin birinde ben, Hülya da öbüründe...

Karşıda Anadolu‘ya parmak ucuyla tutunmuş Triopia,
Eğe‘nin koyu maviligi solumuzda,
Gökyüzünün bulutsuz maviliğiyle birleSmiş Akdeniz de sağda...

Yazdan sararmaya baslayan yaprakları,
Dallarında kabukları çatlamış bademleri,
Solumuzdan terasi saran serin gölgesi ,
Bahçenin en yaşlı, belki de ikiyüzyıllık gövdesi,

Bizim aklımızdaysa sadece bu akşam ne yiyelim telaşı...



Gökhan Özkan
11 Temmuz 2009 Nürnberg

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder