30 Mayıs 2009 Cumartesi

Çekmece

Elimde kara kalem,
duygularımın ve düşüncelerimin sekreteri.
Çizer, yazar,
kendim yazıyorum sanar,
farketmeden beni.

Kâğıda dil verir kurşununu eriterek,
akları karaya çevirir, harf ardına harf dizerek.
Darp eder yeniyi beynimden fikirleri süzerek.
Arar doğruyu, aklın çekmecelerini bir bir çekerek.

Aklın çekmeceleri çoktur, yolları dolambaçlı…
İçindekileri bilen yoktur, hepsi sahibine ait,
yerleri sahibinden gizli saklı.
Pusulanın iki iğnesi ucunda ,
arar doğruyu, arar yanlışı.
Birbirine bakıyor doğru ve yanlış düşmanca.

Doğru ve yanlışa giden yolun yoktur dümeni,
kelimeleri önüne katıp süren bir çoban gibi,
çevirip çevirip bulsun dogru ekseni.
Renksemiyor renkleri, herşey siyah beyaz renkyuvarlarında,
açıyor karanlık çekmeceleri aşılmazlığın duvarlarında.

Namussuzun malıdır yazılı, namusun çekmecesinde.
Açıyor, namus beş para etmez yazılı,
namussuzun olmadığı yerde .
İğne deliğinden deve geçer mi?
yazıyor kapakta,çekmeceyi açıyor,
geçer, yeter ki delik deveden büyük olsun, diye yazıyor.
Kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak…
Çekmece açılıyor, bir tabut içinde, kısa çöp yatıyor.
Başında, hakkını alamadan hakka kavuştu, diye yazıyor.
Seviyorum bu kalemi ucunu sivrilterek,
bilmediğim yerlere götüren beni,
aklın çekmecelerini yeniden dizerek.

Adnan Cetin
Nürnberg Mayis - 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder